27 Mayıs 2013 Pazartesi



AMAZON KADINLAR

Sezen Aksu'nun 'İzmir'in Kızları' şarkısında geçen bir cümle vardır: 

''Sevişe sevişe de ölür, dövüşe dövüşe de icabında''

Bu ifade, İzmir'li kızlar merkezinde haklılık payı barındırsa da, günümüzde farklı şehirlerdeki pek çok kıza da atfedilecek bir hal aldı. 

Artık, iş alanına ve gündelik hayata daha fazla yayılmaları paralelinde, kadınlar da kendiliklerinin farkına vardılar.

Bedenlerinin ve cinselliklerinin keşfiyle birlikte, yapmak istediklerinin sınırsızlığını ve kendilerini oldukları gibi cesurca ifade etmenin de önemini gördüler.


Bu yüzden, özellikle genç jenerasyon yabancı dil bilmekten bilgisayar-cep telefonu programları kullanmaya, tango yapmaktan tatile çıkmaya uzanan seçenekler arasında yerini belirlemeye ve her çiçekten bal alırcasına merakla, heyecanla, istekle hayatı keşfetmeye başladı. 

Savaşçı kadın modelleri, yılmadan tuttuklarını koparmak için koşturmaya giriştiler. Saç bakımı, estetik, epilasyon, plastik makyaj gibi fırsatları maddi olanakları çerçevesinde değerlendirmeye başlayan bu kadınların en büyük özellikleri artık erkek-egemen kodları da sorgulamak ve hemen kabul etmemek... Klasik kadınlık rollerini sürdürürken, modern kadınlığın olanaklarından da faydalanmak... Amazon gibi dimdik durarak, cinsel organından bile utanmamak!

Hatta, bekâr kadınlara rastlanmak giderek daha olası olacak. Dul kalmaktan korkmayan ve boşanma gerçeğini de kabul edenler... Artacak. Bu durumlar, evlilik kurumunun dejenarasyonları değil, bizzat bitmiş olan ilişkilerin sorgulanmasıdır. Artık, kadının erkeğe katlanmaktan yahut çocuk var diye yaramaz bir ilişkiyi sürdürmekten vazgeçmesi diye de okunabilir gelişmeler.

Amazonlar nasıl bir araya gelerek büyük, dişil bir dayanışma oluşturdularsa, kadınlar da gerek hemcinsleriyle lezbiyen, biseksüel ilişkilere girerek gerek beraber iş yaparak, proje üreterek, gerek kötü zamanlarında birbirlerine sonuna dek destek vererek kolektif güç oluşturacaklar. 

Kendilerine yasaklanan, ama erkeğe mübah kılınan ne varsa onları da elden geçirecekler ve dönüştürecekler. Kabullenilme vakit geldi, bu kadınlık hallerinin de. Boynunu bükerek erkeğin söylediklerini sorgusuz dinleyen, gözyaşı döküp pencerede çapkın kocasının eve dönmesini bekleyen, sadelik teranesi altında süslenmesi ve özgüveni engellenen o mağdur kadınlar birer birer çağa alışıyorlar artık!





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder