26 Eylül 2012 Çarşamba

VE TANRI ‘‘BISCOLATA’’ ERKEKLERİNİ YARATTI


Bir adaya düştüğünüzde yanınıza alacağınız üç şeyin Carlos, Jean François ve Enrico olacağı ihtimali sizi heyecanlandırıyor mu? O zaman, siz ‘‘Biscolata’’ erkeklerinin fanatiğisiniz. Yazıyı gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

‘‘Biscolata’’ erkekleri Türkiye’de bir fenomen olarak tüm tabuları yıkmaya başladı. Eskiden, ‘‘Orkid’’ reklamlarında babasının yanında yanakları kızaran bir nesil olarak şimdi erkeklerin en seksi bölgelerinden biri olan ve kıvrım kıvrım kıvrılan sırt çizgisini ağzımızın suyu akarcasına izliyoruz.

Çaktırmaksızın, pantolonun önündeki o dayanılmaz şişkinliği de kontrol ediyoruz. Yalan yok.  Adamlar yarı çıplak şekilde okyanustan çıkıp, ayaklarımıza çikolataları sermeye geldikçe mest üstüne mest oluyoruz. Birbirleriyle yarışıyorlar peşimizde, memnuniyetimiz için. Biz de arada kalıyoruz. Onu mu seçsem, şunu mu öpsem? Bu, arada kalmışlık duygusunu da seviyoruz.

Üstelik; adamları sarışın, kumral, esmer bir arada hayal edebileceğimiz gibi, teker teker de alabiliyoruz. Aşkın alevini gitarına yansıtan Carlos, tüm sportifliğiyle bize doğru koşan Jean François veya gözlerinden hınzır bir romantizm akan Enrico… Seçme şansı da bize ait... Ne güzel!.. Biz kadınlara… Özgürüz.

Anlayacağınız, Avrupa’da yaşanan ve memelere özgürlük diyerek sutyenlerin çıkarılıp atıldığı o devrim bizde yeni yeni yaşanıyor. Saman altından su yürüten erkeklerin diyarı Türkiye’de yazık ki cinsel kodlar da onlara ait… Daha doğrusu, aitti!.. Artık, kadınların da bu konuda söz söyleme hakları var. Kendi cinselliklerini, beğenilerini, hatta fantezilerini çekinmeksizin ifade edebilecekleri alanlar açılıyor önlerinde. Bedenlerini tanımaya başlıyorlar. Seçilen arzu nesneleri değil, seçebilen varlıklar haline geliyorlar. Enerji onlarda çünkü. Güzellik, yuvarlak hatlar, doğurganlık… Peki, tüm bu özellikler erkeklerin tekeline mi bırakılmalı? Hayır!..  Rus kadınları da çok güzel ifadelerine maruz kalan bir toplumun Türk kadınları olarak, siz de Carlos’un İspanyol seksapelinden bahsedebilmelisiniz. Futboldan anlamasanız da, İspanyol Milli Takımı oyuncularının içinizi cayır cayır yaktığını söyleyebilmelisiniz.

‘‘Victoria’s Secret’’ kadınlarına karşı, ‘‘Biscolata’’ erkekleri… Hodri meydan… Sevgilileriniz, eşleriniz, öküz diye nitelediğiniz o erkeklerin çoğu size hayatınızda bırakın bir çiçeği, bir iç çamaşırı almışlar mı? İç çamaşırının renginden, kumaşından anlarlar mı? O zaman, hangi akla hizmet bu kadınların defilelerini yayınlıyorlar internet sayfalarında? Adriana Lima’ya nasıl sahip çıkıyorlar? Kadınlara ait bir alanda nasıl rahatlıkla at koşturuyorlar? Siz de hemen koşup, erkeklerinize sahip çıkacaksınız. Kel, göbekli, sakallı değil. Yarı çıplak, meziyetli, güler yüzlü ve seksi olanlara… Ayağınıza en sevdiğiniz şeyi, çikolatayı getiriyorlar. Daha ne istiyorsunuz? Biraz geliştirin düş dünyanızı.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder